neden olmasın!

want2die in dediği gibi genetik senin sorunun. daha doğrusu sorunumuz. O yüzden sıkma kendini. Yumurta kapıya dayanınca nasılsa çalışacaksın.

ya arkadaş, başlarım genetiğine! (biraz sinirli bir çıkış yaptım, farkındayım) ama ben de tamamen aynı dertten muzdaribim. Bütün eğitim-öğretim hayatımı son dakika çalışarak geçirdim ve iyi kötü bir yerlere geldim ama bu nasıl bir zulümdür arkadaş?! Her defasında kendime söz veriyorum "bak çok eziyet çektin, bu iş böyle yürümez, bir dahakine akıllanmak gerek" diye ama bir kere bile başaramadım! Hadi lisede falan neyse de üniversitede tuğla gibi hukuk kitaplarını son gecede okudum ben ya! Bir de, deli gibi not tutan bir insanımdır, herkes benim notlarımdan çalışır, ben son dakikaya her şeyi bırakıp zaman bulamadığımdan kendi notlarıma dahi bakamıyorum. Var mı böyle bir mallık?

Paşabahçe'nin Behiç Ak imzalı ürünleri var. Ben de sizinki gibi bir misafirliğe giderken vazosunu almıştım. Kibar ve şık olduklarını düşünüyorum, bir bakın isterseniz:

www.pasabahcemagazalari.com

türk kahvesi için olan fincan takımlarından alabilirsin.
yağlı boya tablolardan alabilirsin.
vazo alabilirsin.
bütçeye göre değişebilir tabi ama aklıma gelenler bunlar şimdilik. kolay gelsin.

2. Alsancak'ta Swiss Büyük Efes Oteli'nin orda Havaş durağı var.

Bir dönem izmir'de yaşamış yakın geçmişte ziyarete tekrar gitmiş birisi olarak yerel lezzetleri tatmayı sevdiğimden dolayı özellikle bana oranın yiyeceklerini yedirmelerini tembih ettiğim halde kumru'dan başka bir seçenek sunamadılar. Öpüp başlarını koydukları kumru'da pratik amerikan tarzı yerel fast food olduğundan özel bir lezzet tadamadan döndüm. İstanbul'da hiç görmemiş birisi olarak buradaki mısır standları gibi her yerde Hot Dog standları gördüm. O da yerel lezzet sayılmaz. Tecrübelerime dayanarak 1.2 için hiçbişii diyorum.

1. Bostanlı tarafları güzeldir ama sadece sahilde yürümüş biri olarak daha fazlasını söyleyemem.

2. Havaş İzmir Fuarını geçtikten sonra Efes Otel'in orada indirir.

3. Ankara ayazına alışık bünye İzmirlilerin "burada da havalar epey soğudu, ayacıklarımız donuyor" laflarına güler geçer.

Geçen hafta sonu İzmir'e ayak basmış Ankara'lı bildirdi =)

boyoz ye. kıbrıs şehitlerinin ilerisinde bornova sokağıyla kesiştiği köşede bir fırın var. güzeldi boyozu. dostlar fırını mıydı neydi adını hatırlamıyorum şimdi

eğer severseniz izmir'de güzel söğüş yiyebilirsiniz. alsancak kıbrıs şehitleri'nde köşesinde özsüt olan sokakta vardır bir yer minicik. en lezzetlisi ordadır. (sokağın ismini bilmiyorum ama sevinç pastanesi'ne epey yakın)

hava haftasonu güzel olacakmış git işte kordon'a rakı balık yap ne bileyim deniz kenarında bira iç ya da cumbalı sokağa git hem tarihi eser levanten evleri görürsün gerçi çoğu bar olmuş ama güzel mekanlar vardır cumbalı sokakta.

havas gerekli degil alsancaktan izbana binerseniz havaalaninda iniverirsiniz. bildigim kadariyla havas artik izmirde hizmet vermiyor zaten.

kemeralti'na gidip kizlaragasi hani'ni gezin, sonra da hanin ust katinda turk kahvesi icin.

enedwaith +1
hala pek bi superkahraman +1
kordonda denizatına da uğra bir ara.

kibris sehitleri caddesinde gece 11 bucuktan sonra ekmekici isimli mekanin onunde bir dayi stand aciyor, enfes durumleri var, yillardir yeriz. ben sevmem ama yine ayni caddede, biraz ileride soguscu murat aciyor, hastasi cok var.

yine gunduz vakti boyoz+cay icebilirsin, yaninda da mutlaka izmir tulumu iste mesela, guzel gider.

denizati'nda sansin varsa otlu mezelerden bulabilirsin, onlar guzel gider.

genel anestezi yapılmaz. cok ıyı bır doktor onereyım ıstersenız, bır kerede ıkı 20lık dısımı bır dakıka ıcınde alıp benı dehsete dusurmuslugu vardır. en ıyı boyle bı cozum sunulabılır ama genel anestezı derdını hem bı dıs hekımı almaz hem de pahalı bı yontem zaten. anestezist cagıracak falan. bissürü iş. olmaz. seni rahatlatacak olan doktordur.

teşekkür ederim daha biraz daha zaman var harekete geçmek için. pahalılığı falan da önemli değil uçuk bir şey olmadığı sürece. (ne biliyim mesela gelir 2 sokar iğneyi 5 bin ister o zaman katlanırım o acıya.)

peki detayları öğrenebilir miyim ? toplam kaç dakika sürdü ? önce neler yaptı, çektiği dişi gördünüz mü ? çektikten sonra normal direk pamuk tıkayıp yolladı mı, 1-2 şey daha mı yaptı ?

inanın bana o anestezi ignesini hissetmek istemezdiniz:)) dısım uyustu ıste bı uc dakıkada, anlamadım aldıgını zaten. ınanın o kadar kısa nasıl surebıldı hala anlamam. neyse. aynen, pamuk tıkadı ve kalkıp gıttım. 1 saat sonra da uyusukluk gectı vs.

yarma, çekme ve dikiş falan yazıyordu sözlükte. bu yazarlar ne zaman aldırmış bu dişi ya o zaman ? :D

Ben 4 yirmilik dişimi de çektirdim ve son derece problemli yirmiliklerdi. Tecrübelerimi anlatırsam rahatlarsınız sanıyorum =) Benim alttaki yirmiliklerim ağzımda yer olmadığı için 70 derecelik açıyla (şaka yapmıyorum!) diğer dişlerime baskı yapıyordu ve diş etimin içine gömülüydüler. Dişçimin önce dişi kazıyarak küçültmesi gerekti. (Bu arada, dişçisine göre bu uygulama değişiyor sanırım çünkü bazıları törpülmeyip diş etini yarıyorlar ve bunun sonucunda yanağınızda yaklaşık 4-5 gün boyunca domates varmış gibi şişiyor!) 2-3 iğne ile dişimi uyuşturdu. İlk seferde sağ tarafı altlı üstlü çekti ve hiçbir şey hissetmedim, hatta "daha çok işimiz var" diye beni kandırırken meğer dikiş atmaya başlamış bile. Sol tarafı ise 1 yıl sonra çektirdim (üşengeçliğim yüzünden) ve bu sefer şehir dışına çıkmam gerektiği için dikişleri 1 hafta sonra dönüp aldıramayacağımdan dikiş atmadı, pamuk tıkadı ve bana kullanmam için fazladan 4'er tane pamuk verdi. Çekme işlemi de (her seferinde 2 dişi çekti) yaklaşık 10 dakika sürdü (buna uyuşma sürem de dahil).

Benim size tavsiyem dişlerinizi altlı üstlü çektirin ki bir an önce bu dertten kurtulun ve yanağınızı şişirmeyecek bir dişçiye gidin.

Ameliyat sonrasında ilk gece hafif ağrım oldu, ağrı kesici aldım ve o gün sadece çorba içebildim ama 2. günden itibaren daha rahattım.

Hic oyle stres olup da bosuna uzuntuye sokma kendini. Ben de acayip sekilde korkuyodum, bi de hafiften disin ozel durumu vardi hepten korkmustum. Hatta sonrasinda gittigim doktoru begenmedigim icin disci sandalyesinden kalktim. Birsuru doktor arastirdim herkese sordum en sonunda bi prof un elinde huzura erdim.

Dis cekildikten sonra ki donem cok hos degil tabi ama cekim sirasinda zerre aci yok ya. Hic korktuguna degmez. Sadece isin ehli ve agzinda iki saat ugrasmiycak hop diye cekebilcek birini bul. Normal disci olamamali, cene cerrahi olcak.

Ben de doktor tavsiye edebilirim ama biraz tuzludur.

2si normal çekimle 2side yarma kesme dikme vb sevimsiz şekillerde çekildi inan bana sorun çekilme kısmı değil esas sorun dişçiden çıktıktan sonra başlıyor.
bu arada her dişçiye çektirme özellikle de gömülü ise.

mesela bir ortodontist'in kollarında huzura kavuşabilir miyim ? yoksa bir çene cerrahı ya da ne biliyim böyle bol latince ismi olan tecrübeli bir isim mi lazım ?

sedasyonla çekilebilir. bilinciniz açık oluyor ama tatlı bir ruh halinde huzurlu oluyorsunuz.

böyle bir girişim için genel anestezi yapmak yasaktır.

yoo, hastanın yapısına göre yapılabilir, ama en son seçenektir. sedasyonlu çekimi düşünün diyorum tekrar

ben de aynısını istemiştim doktordan ama yapmamıştı öyle şey olmaz demişti çünkü acıyıp acımadığını falan soracağım sana muhabbetle geçecek hiç bir şey hissetmeyeceğine garanti veririm demişti. ki dişçi den tırsan biriyimdir. pis pazarlık yaptım ki çok ufaktım 20 lik ameliyatı için. 7.sınıfa gidiyordum sanırım beslenme ile alakalı 20 lik gelişimi.

emin ol önce diş etini uyuşturuyor sonra bir gidip geliyor iğne yapıyor yine gidiyor.. sonra gelecek dişini kesecek alacak..

toplamda 45 dakika sürüyor bu işlem.

korkmaaa.

ve sonracığıma antibiyotik kullanıyorsun değil mi?
ayrıca ameliyattan sonra çok feci ağrıyacak.. ben dişçiden çıktıktan sonra ışıklarantalya da gezerken annemlerle.. uyuşma bir geçti ben sokak ortasında hüngür hüngür ağlıyorum.. gözümden damlamıyor adeta fışkırıyordu göz yaşlarım.

diş ağrısı olacak dikkat et. korkma garanti veriyorum

İnsanları hastalanmamaları veya hastalıktan korunmaları için sağlık konusunda eğitmek.

işlemeyen sistem, kısa ve net.

bürokrasi.

6 senelik TIP egitimi.

Devlet okullarının (özellikle yabancı dil eğitimi bakımından) özel okullar seviyesine getirilerek en azından eğitimde eşitliğin sağlanmasını temenni ediyorum, ancak bırakın eşitliği öyle berbat bir sistem var ki toparlayabilirler mi ondan bile şüpheliyim. (Hoş, toparlamaya çalışan da yok ya...)

Sağlık hakkını medeni şartlar çerçevesinde kullanamayan bir ülkenin vatandaşı olarak kimsenin (özellikle de özel hastane masraflarını karşılayamayacak olanların) başına gelmemesini temenni ettiğim şey. Zira devlet hastanelerinde acil ameliyatlar için bile aylar sonrasına gün verilebiliyor ve ben bunları duydukça insanlığımdan utanıyorum!

Kaybedilmeden değeri anlaşılamayan, kaybedildiğinde de en azından devası olan geçici bir sıkıntı olmasını temenni ettiğim şu hayattaki en önemli şey.

eğitim: okul
hastalık: iğrenç, serum kokulu devlet hastaneleri
sağlık: bembeyaz önlük içinde parım parım parıldayan genç bir doktor

üçü bir araya gelince de tıp fakültesi tabii ki.

Turkiye'de onemsenmeyen seyler.

para, açgözlük, sömürü, düzensizlik, rant kapısı
rant demiş miydim?

dövlet

bugün ders yok

ah nerede vah nerede

TIP

haayır

"a"nın kısa söylenmesi gerekir. Uzun söylenişi diksiyon hatasıdır.

ne uzun ne kısa.

kısa

kısa.

yerine, bağlama, ruh halime, keyfime göre üç türlü de telaffuz ediyorum: uzun, kısa, ikisinin arası.

erkan yolaç gibi.

kısa.

kullandığım cümleye göre değişir, yada duruma göre falan.

sinirliyimdir, hayııır diye bağırırım falan filan gibi.

normal durumlarda sadece kısa hayır yani.

kısa. yarın derken de aynı şekilde kısa.

kısa söylenmesi lazım ama ikisini de söylüyorum ben, değişiyor.

Laf gelişinden, yiğit gidişinden belli olur...

hayır!

hayır dediğinde yani a harfi kısa ve "yır" hecesine vurgu yaparak söylersen hayırlı iş anlamındaki hayır olur ama evetin karşıtı hayır "ha" hecesine vurgu yaparak söylenir ancak tam olarak da haayır şeklinde söylemek diksiyon hatasıdır.

hayırrr

Bozulur, çok sağlıksız bir şey. Yiyeceğiniz kadarını bölüp çözdürün.

hemen at tencereye haşla. haşladıktan sonra dursun buzdolabında.

yiyeceğim kadarını bölmek için çözdürmem gerekiyo zaten :/ hepsini pişiricem o zaman?

e biraz bozulur tabi. huzuru kaçıyo sonuçta. aynısını sana yapsalar sen bozulmaz mısın?

Bu durumda hepsini pişirmeniz gerekir ya da kesici bir bıçak vs. ile kesebilirsiniz ama bu biraz tehlikeli bir yöntem. Bundan sonra dondururken yiyebileceğiniz parçalar halinde bölerek dondurmaya çalışırsanız işiniz kolaylaşır.

pişirdikten sonra tekrar dondurabilirsin ama. fakat yine çözdürürüsen bir daha donduramazsın.
özetle donmuş çiğ şey çözünülünce dondurulmaz. ama pişirince bir kez daha hakkın olur.

eti marketten kasaptan ilk aldığında buzluğa koymadan evvel küçük parçalara ayırıp öyle saklaman.. misal bi yemeklik miktarını tahmin et o miktarlarda bölüştür kaselere.. erittiğinde de ihtiyacın kadarı erimiş olur..

aynı şey oldu bugün. mecburen attım dondurucuya.

çağlayan otobüslerine bin metro gitmez

Taksim'den metroyla Mecidiyeköy'e gidip oradan da metrobüse binip Çağlayan durağında inebilirsiniz.

İlla metroyla gitmek istemiyorsanız @vaktiyle iyi biriydi'nin seçeneği daha mantıklı olabilir.

evet.

1 ve 2

3,2,1 olarak da alma sıran olmalı.

1-3-2

Fiyat 155 mi diyor ben mi yanlıs gördüm ?

Bence sadece 1 güzel.

1 (ağaçlı olan), 3 ve 2 ama 3 ve 2'yi sıralama yapayım diye yazdım yoksa bence kesinlikle 1.

1.si çok güzelmiş.3'ü beğenmedim.2 de fena değil renk katmışlar bordoyla.1 iyidir iyi;)

sadece 1. güzelmiş.

1 canmış.

cevabı vizontele'de verilmişti; "eğer sen bir şehri seviyorsan orası dünyanın en güzel şehridir. eğer sen bir şehri sevmiyorsan orası dünyanın en güzel şehri değildir".

sevdiklerimle birlikte olduktan sonra her yer güzel gelir sanırım bana..

bir başına olacaksam da sanki kopenhag-oslo-stockholm üçlüsünden birinde mutlu olabilirmişim gibi geliyor.

benim için değil ama, genel olarak sokakta gördüğüm tüm insanlarının gülümsediği keyifli keyifli dolaştığı bir yer, montelimar

pariste mutlu olurdum gibime geliyor.

Benim için kesinlikle İsviçre-Montreux. Hem göl kenarında, eşsiz güzellikte bir yer, hem de çok huzurlu bir şehir. Ayrıca Freddie Mercury'nin de en sevdiği yer, daha ne olsun?! İsviçre çok pahalı bir yer ama eğer orada yaşama şansım olsaydı gelirim de ona göre olurdu herhalde; o yüzden dert olmazdı muhtemelen.

Karlsruhe'de yasiyorum su anda. en mutlu sehri olmaz burasi.
elimdekileri yazacam ben:
berlin: her sey var. parasiz da olsan mutlu olursun, zengin de olsan. kulturler zevkler, ic ice girmis durumda.
bhutan: yazmissin, takdir ettim. elektrik yok, yol yok. tv yok. (tabi ki olan yerleri var ama ozellikle cogalmasini istemiyorlar). yasayacaksin abi. pirincini yetistireceksin. sabah olacak uyanacaksin, aksam hava kararacak yatacaksin. derdin yok.
roma: turklere benziyorlar, karisiklar. roma da karisik. beni cezbeden sey ise, tarih pas olmus akiyor duvarlardan. ha bir de espresso 50 cent.

bunlar guzel yerler. kendi istegime gelince, istanbul. ben bu sehri yasadim hocam. gurpinarindan kucukkoyune, bagdatindan istikaline, sultancifliginden pendikine, her yerini gordum, yedim ictim, her boku yaptim. mutluyum ben o sehirde. cok mutlu.

gercek cevap ise: maridonun dedigi repliktir.

3 aydır nantes'tayım ama kesmedi. çok param olduğunda istanbul bana dünyanın en güzel şehriymiş gibi geliyor. evet çok klişeyim, saygılar

İzmir-Lyon-Roma.

İzmir yuvam.
Lyon çok güzel şehir.
Roma tarihi yapılardan etkilenmeyen bendenize bile oha dedirtti.

3'ününde ortak noktası: Yemekler muazzam.

evde tv yok müdür.

beko.

sony

vestel.

schaub lorenz

regal

vestel

54 ekran vestel/seg

samsung

shov: tüplü 37 ekran
samsung: lcd c 650

tv'siz yaşam sürüyoruz.

panasonic

lg

37 ekran sony ama izlyeceğim bişey olursa 23" monitörümden tivibu takılıyorum

arçelik tüplü eski kasa 80 ekran
philips tüplü eski kasa 55 ekran.

philips

2 samsung bi toshiba

LG

@kostas, yaklaşık 3 haftadır sözünü ettiğiniz şeyi (belki daha az detaylı bir biçimde) yapıyorum. Ancak ilk defa tez yazacağım ve konuyu belirlerken karar vermekte bir hayli zorluk çekiyorum. Daha önce benzer konularda çalışmış olanlar varsa onlardan da fikir edinmek istedim.

anlıyorum,
o zaman şöyle bir yardımım olabilir. daha önce rekabet kurumunun düzenlediği sempozyum bildiri kitaplarından yararlanmıştım. onlarda güzel konular var. adresi vereyim:

www.rekabet.gov.tr

bu adreste tüm kitaplara ulaşabilirsin.

kişisel öneri: telekomünikasyon sektörünü, özelde de GSM sektörünü inceleyebilirsin. kaynak istersen de bana mesajla ulaşabilirsin.

Genellikle bu tip ödevlerde bir kapak sayfası yapılır. Kapak sayfasına makalenizin başlığını sayfayı ortalayacak biçimde büyük puntolarla yazarsınız. Altına da adınızı, okul numaranızı, dersin hocasının adını ve teslim tarihini yazabilirsiniz. Tarih konusunda ben genellikle ödevi bitirdiğim tarihi yazarım ama bu konuda genelgeçer bir kural olduğunu sanmıyorum.

ben ödevleri bile böyle yapardım.
tarih kısmı özellikle güzel.
üniversite logosu çıkarılabilir

www.google.com.tr

KPSS için İhtiyaç ve Yargı yayınlarını öneriyorlar sanırım ama bende Karacan ve Data var. Yani kendi tecrübemden yola çıkarak bir şey diyemeyeceğim bu yayınlar için.

Tezsiz yüksek lisansı (askerlik tecili dışında) genellikle akademik kariyer, doktora vs. düşünmeyenler özel sektörde iş başvurularında ön plana çıkmak için yapıyorlar diye biliyorum. Bütün tezsiz yüksek lisanslar devlet okullarında dahi paralı. İstanbul'da en ucuz tezsiz yüksek lisanslar İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi'nde var diye biliyorum. Geçen yıl 2000-3000 TL civarıydı galiba ama şimdi ne kadardır bilmiyorum, sitelerinde bilgileri vardır muhakkak. Özel üniversiteler zaten ağızlarını 15000 TL'den açıyorlar.

yıllık mı dönemlik mi 2000-3000?

izmir'deyim ve açık. ama bu bilgiyle ne yapacaksın çok merak ediyorum doğrusu.

kapalı. bilgisayarın ışığıyla aydınlanıyorum.

izmir'deyim ve açık. ama bu bilgiyle ne yapacaksın ben de çok merak ediyorum doğrusu.

açık

şimdi açtım, birazdan kapatacağım bir şeyler izlemek için...

2 saattir açık. penceremin genişliği 2 karış anca. onun içün

istanbul, kapalı.

istanbul/kapalı.

izmirden katılıyorum,ışık kapalı

istanbul, uyandığımdan beri açık.

ah çatı arası ah. :/

istanbuldayım hava karardı açtım ışığıda:)

İstanbul'dayım ve neredeyse 2 saattir açık ışıklarım çünkü çok karanlık.

bursa / kapalı

karanlık abi dışarısı. tabi ki açık.

ekşianket e de açabilirdin bunu.

hava hafif kararmaya başlayınca panjurları indirip 4-5 tane küçük yuvarlak mumlardan yakıyorum. hem aydınlanma ihtiyacımı karşılıyor hemde hoş bir görüntü oluyor.

mum bitincede gece lambasını açıyorum, loş ışık insanı dinlendirir.

istanbul / yarı açık :) masa lambasını kullanıyorum

odanın ışığı kapalı. masa lambam açık. evet ders çalışıyor(d)um.

32'' monitörden dolayı oda aydınlık yoksa yakarım

kapalı, karanlıkta oturuyorum

çatı katındayım, küçük bir pencere var batıya bakan, 2 saattir açık. yani sen sorduğunda da açıkmış..

zengin değilim. öğrenciyim. musluktan koyuyorum yemeklere ve hatta çaya bile. şehir ankara.

musluk suyu ancak özendiğim bir yemek yapıyorsam para suyu, sanki para suyuyla daha lezzetli oluyor. kendimi kandırıyor da olabilirim.

çay için damacanadan kullanıyorum ama yemek için ben de musluk suyu, hep damacanadan kullansak ayda 200 lira temiz su parası veririz, kış günü paso çorba falan yapılıyor tabi, her gün su biter öyle.

Şebeke suyundan son derece şüpheliyim ve tiksiniyorum açıkcası. O nedenle hiçbir yemekte ya da içecekte musluk suyu kullanmıyorum. Evet masraflı oluyor ama kafam rahat, fazladan masraf olacaksa varsın buna olsun.

zengin değilim. yemek de yapsam çay da yapsam damanaca suyu kullanıyorum. eskişehir'in musluk suyu ölmüş insan aromalıdır da biraz. ondan yani.

türk kahvesi hariç, çay,kahve ve yemek için musluk suyu kullanıyorum.

musluk suyu akar, öğrenciyiz.

istanbulda oturuyoruz. banyo haricinde musluk suyunu kullanmıyoruz. bana kalırsa banyoda bile damacana suyu kullanmak lazım.

yari musluk suyu, yari sise su.
eger suyu tamamen cekicek bir yemek yapiyorsam hepsini siseden koyarim.

istanbul. musluk suyunu her türlü aktivitelerde kullanmakla kalmayıp içme suyu olarak ta kullanıyorum. henüz hastalanmadım.

şehir istanbul. çay, makarna, her türlü yemek için suyu musluktan kullanıyorum. ancak geçen arkadaşımın çaydanlığını gördüm içi kireçsiz, ben çaydanlığı sık sık temizlemek zorunda kalıyorum çünkü kireçleniyor. bir de musluk suyu testleri var, onlardan da yaptırdım, semte göre değişiyormuş çünkü.

Büyükada'da Marine House diye bir otel var, yaşınız 21'in üzerindeyse gayet rahat kalabilirsiniz. Hem, İstanbul'un keşmekeşinden kurtulup ada havası almış olursunuz.

marine house baya pahalı sanırım..adalar dışında özellikle anadolu yakasında tavsiye edebileceğiniz yerler?

Marine House'da çift kişilik oda fiyatları (manzarasına göre) 90-110 tl arası değişiyordu sanırım. Maalesef anadolu yakasında bir yer bilmiyorum.

İstiklal Caddesi'nde La Fontana diye tatlı ve küçük bir restoran var. Harika pizzalar ve makarnalar yiyebilirsiniz. Yanında da şipşirin bir çikolatacı var, oradan da tatlı yiyebilirsiniz (fondüsü harikadır).

jadorun (yazılışını tam olarak bilmiyorum) olduğu yeri diyorsunuz ama ben biraz daha güzel bir yer istiyorum fazla bir şey yapamayacağız yemek yediğimiz yer daha özenli olsun istiyorum. tavsiyeniz için çok teşekkür ederim.

Evet oradan söz ediyordum. Hmm, başka orijinal bir yer pek aklıma gelmiyor ama mesela Bebek'te Happily Ever After var, muhtemelen biliyorsunuzdur. Orası da şık bir yerdir mesela.

bebek te starbucks ın yanında bir yer vardı ismini hatırlamıyorum şimdi. starbucks da otururken görünüyor zaten hemen sağ taraf, denizin dibi, kapalı mekan. kışın şahane.

@e1c1e1m, bahsettiğiniz yer muhtemelen Happily Ever After.

www.feriye.com sonrasında Taksim yaparsınız

bebek chilai veya para sorun değil çok özel olsun diyorsan lacivert.

su ada ya gidebilirsiniz, kuruçeşmeye doğru ama.

hasta olacaksın galiba. grip, nezle falan.

1 çay bardağı pekmez iç bişeyin kalmaz.

Muhtemelen kansızlıkla alakalı. Kan değerlerinizi ölçtürüp demir haplarına başlamanız gerekebilir.

ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketlerle dolu bir gündü. sonra maçı izledim. şimdi yine başa döndüm. ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler vol 898593.

vallaha bayılıyorum bu sorulara. bunlar da olmasa nasıl olduğumuzu soran yok.

4e kadar mutluydum sonra mutsuz oldum hacı. birazdan ders çalışmamak için dizi izleyeceğim o da sarmazsa battlefield 3 kurup oynıcam.

okulun internet ağından mp3 çektim.

annecıgımın dogum gunuydu:) vee coook güzel bi gundu:)

işteydim hala işteyim. sıkıldım lan. pinpon falan oynadık arkadaşla az önce kesmedi.

pc başında geçti ama ingilizce çalıştım 2 saat kadar dvd'den şimdi de big bang theory adlı dizinin yeni bölümünü izlicem.senin nasıl geçti ?

kimse kendi için bir şey yapmıyor mu sevgili ile yağmur altında elele dolaşmak, arkadaşlarla sinemaya gitmek, ne bilim şahane bir kebapçı için şehri bir baştan bir başa katetmek filan hiç değilse evde oturup kitap okumak...

battlefield 3 iyiymiş :) oyun oynamam lakin güzel bir fikirmiş :)

hastayım ateşim var yataktan çıkamadım butun gun simdi gozumu actim.

kusup uyumakla ve bişiler yemeye çalışarak geçti. arada eğlenceli şeyler de oldu tabi. 111111 günü

isten erken ciktim mac icin, bira aldim, arkadas su bu falan evde oturduk, ben ana avrat küfrederek maci izledim, sonra millet dagildi, simdi öylesine iciyorum.

Oldukça sıkıcı bir gündü, tıpki diğerleri gibi. KPSS'ye hazırlanan biri olarak sadece bir tanecik tarih testi çözdüm. Hem mutfaktaki musluk, hem de şofben bozuldu, tesisatçı çağırdım (11.11.11'in uğuru herhalde) Yarın da bunlarla uğraşmaya devam edicem maalesef. Hem tv hem de bilgisayar sabahtan beri açık ve bana eşlik ediyorlar. Falan filan...

kötü. ilk aşkım bendeki masumiyetini kaybetti öküzlüğüyle. bi de van'dan ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. bayağı kötü.

tekirdağa gidip geldim 250km yola tekabül, fizik tedaviye gittim, ticaret baabında satışlar yaptım.bla.bla.bla

1,5 yıldır beni peşinden koşturan hatun yine zorla da olsa oturtu karşısına beni ve etkileyip etkileyip gitti.

bak naptım hemen anlatayım;
kahvaltı, okul, ev, yemek, annemin doğum gününü kutladık, bilgisayara oturdum az sonra yatıcam, yani sonuç olarak boşa geçen bir gün daha...

yağmura yakalandım ve soğuk içime işledi resmen.soğuktan donduğum bi gün oldu.

akşama kadar hayatımın en güzel günlerinden biriydi. akşam çok kötü oldu. hatta buraya bile dert yandım az önce. vaktin varsa buyur sen de bir yorum yap (git: 326060)

dün akşam üşüttüğümden bütün gün yataktaydım istirhat ettim dizi izledim ekşiyi okudum ve türkiye maçını izledim. çok boşa geçen bi gündü.

valla çok gergin bir gündü, bütün günüm müzik aramakla geçti.
www.eksiduyuru.com aha burda dedim ama dinleyen yok.
(bkz: kimlanbu) olmasa tın yani. sonra da "nasıl olduğumuzu soran yok" oluyor. sorar mıyım? SORMAM!
bak hala gerginim dikkat edersen büyük harflerle yazdım. o derece yani
bu arada sen nasılsın?

yarım gün çalıştım, güzel bir akşam yemeği yedim, çayımı, kahvemi içtim, merak ettiğim bir konuyu araştırıp bir-iki yazı okudum, işle ilgili bir metin kontrol ettim, e-postalara baktım, duyuruya bakıp daha önce dinlemediğim bazı şarkıcıları dinliyorum.

Yıllık izinde olduğum için, 2000 metre rakımlı bir köyde cumaya gittim, yarım metre yağan karda yürüdüm, gün boyu yanan soba için odun kırdım, bir yaşlı amcamızı ziyaret ettim ve tuvaletinin bozulan elektrik düğmesini tamir ettim, akşam maçı izledim, haberlere baktım.

Salı gününe kadar bitirmem gereken birsürü ödevim var ve daha kalem oynatmadım.Sekiz gündür mal mal dolaşıyorum.NE film izliyorum ne oyun oynuyorum.Bugün yemek yaptım ,çok da güzel oldu :)Eski sevgilimle dışarı çıktık bira içtik.Eğlenceliydi.Çok sıkılıyorum :/

@duruoz geçmiş olsun dikkat et kendine hasta olma :)

sabah aile hekimine gidip kan verdim (saat 9 da aq)
sonra komşu fırın da kahvaltı ettim
sonra işe gitmediğim için maillere fln bakayım diye biraz evde oturdum
ama sonuçta youtube, sözlük ve 9gag takıldım.
cuma namazına gittim.
muhtarılığa gidip ikametgah çıkarttırdım
yapı kredi ye gidip yeni bir banka hesabı açtırdım
mavi jeans e paça boyları yapılması için verdiğim pantolonlarımı almaya gittim ama hazır değilmiş, geri döndüm
maillerime baktım evde
akşam kız ark. la tartıştım mesaj yoluyla
haberleri seyrettim
moralim bozuldu kuzenlere ve ark lara msj attım napıyosunz diye
kardeşimle ve onun arkadaşlarıyla okey gibi bi oyun oynamaya gittim bir cafeye
maça biraz baktım orda,
dünyanın en kötü hamburgerini yedim ayrıca
ordan sonra nargile içilen bi yere gittik arkadaşlarla orda da uno oynadık. çay içtik
baktım hava bildiğin 0 derece fln, ufo ısıtıcı da kar etmemeye başladı kalktım eve geldim
kız niye mesaj atmadı bu saate kadar diye meraklandım ama yarın sabahtan aramaya karar verdim
beyaz show un sonunu izledim biraz. soner sarıkabadayı yı seviyo muyum yoksa herkes sevdiği için mi seviyorum diye düşündüm. hazal kaya nın gelecek vaadeden bir oyuncu olduğuna kanaat getirdim
şimdi sözlükten ve duyurudan gelen mesajlara bakıyorum
namaz kılıp uyumam lazım burda bunları yazıyorum
çok acıktım birazdan nutella lı pastane sandviçi yiyip su içicem
uyku tutmazsa yeni çıkan oyunların incelemelerini izlemeyi de düşünüyorum.
bir gün bitti

oha lan amma detay verdim..

devletimiz sosyal değil, o yüzden.

Ortada herhangi bir "sosyal devlet" olmamasından kaynaklanan durum bu maalesef! O yüzden şehircilik bakanı çıkıp "evlerinize girebilirsiniz" diyebiliyor ve insanlar ikinci bir depremde göçük altında kalabiliyor! Hangi sosyal devletten bahsediyoruz ki? Anayasa'ya "sosyal devlet" ibaresi eklemekle sosyal devlet olunabilseydi de 3 hafta içinde tekrar insanlar göçük altında kalmasalardı keşke!

türkiye de prefabrik ev yok hazirda, bunu alacak ve organize edecek yönetim yok, vandaki insanlara 40.000 yazlik cadir dagitip, daha ne istiyorlar devlet her seyi ile yanlarinda diyen amir köpegi kizilay yöneticileri, valiler var.

haklisin ama hazir betondan ev yapmak en az 2 ay alir, lego degil sonucta.

@keseci istanbulda yaşayanlar bilir, zincirlikuyuda zorlunun inşaatı kaç günde oldu. delme çatma da olsa geçiçi süreli konut yapılamaz mı bu insanlara? çadırdan iyidir. burası buz gbi geceleri oraları düşünemiyorum. 2 makarna göndermekle olmuyo bu işler. mantığım hala almmıyor arkadaş çadırda yatmalarını.

içinde yedi tane var ona bağdaştırmaya çalışmışlar

ben hala reklamın cok basit oldugunu düşünüyorum

bir paket içinde 7 tane olması sayı olarak bakıldığında az. bakın işte 7 tane ama öyle kolay yenmiyor, nabeeer demeye çalışmışlar, kandırmaya çalışmışlar gibi geldi bana.

Bence de basit ama sempatik bir reklam. En azından amacına hizmet ediyor, akılda kalıcı. Sanıyprum bize vermeye çalıştıkları mesaj "içinde az buz gofredo yok, bak bikaç saniyede bitiremezsin, doya doya yersin" gibi bir şey olmalı ya da ben çok sığım, bilemiyorum.

tamam sımdı daha tatmın edici oldu tesekkurler:)

en iyi arkadaş o kişidir ki bir şey oldugunda hemen dellenmeyesin çünkü o senin en iyi arkadaşın bu yüzden bu durumda ona söyleyeceğin öneli şeylerin vardır deyo.

en iyi arkadaş: uzun süre kızgın bile kalamadığın kişi, çünkü anlatman gereken önemli şeyler vardır.

gibi gibi

En yakın arkadaş

Anlatacak çok önemli şeyleriniz olduğundan sadece çok kısa bir süreliğine sinirlenebileceğiniz kişi.

en iyi arkadaş onlara yalnızca bir anlığına sinirlendiklerindir zira diyeceğin önemli şeyler vardır onlara.

ENİYİARKADAŞ

sadece kısa süreliğine kızgın olabileceğiniz kişidir çünkü ona söyleyecek önemli şeyleriniz vardır.

tamam kavga etmeyin. anladım ben onu :)

lisans mezunu lisans kpss'ye giriyor. sadece gk-gy yaparak p3 puanıyla düz memurluklara atanabiliyor. ortaöğretim kpss'ye giremiyor.

peki lisans mezunları bütün testleri çözüp gk-gy puanıyla yine düz memurluklara da başvurabiliyor mu?

kakao evet başvurabilir.

Lisans mezunları KPSS'ye girip sadece GK+GY çözerek KPSS P3 puan türünden B sınıfı memuriyetlere atanabiliyor. İsterseniz tüm oturumlara da katılabilirsiniz, her puan türü ayrıca hesaplanıyor zaten.

Ekleme: Bu arada, B sınıfı memuriyetlere 2 yılda bir (çift yıllarda) atama yapılıyor. 2012'de atama yapılacak.

Şu anda hem KPSS A grubuna hazırlanan, hem de tez yazmaya çalışan biri olarak açıkcası herhangi bir devlet kurumunun (giriş aşamasında) yüksek lisansa önem vereceğini çok sanmıyorum. Ancak mülakat aşamasında biraz dikkat çekebilirsiniz belki. Onun dışında da yüksek lisans mezunlarına cüzzi bir miktar maaş artımı yapıldığını biliyorum.

Turizm Bakanlığı'nı bilemiyorum ama Dışişleri'nde cidden torpil dönüyor. Yine de şansınızı denemekte fayda var bence, pes etmemek lazım. Zaten tüm devlet kurumlarında ciddi bir kadrolaşma olduğu için her yerde benzer torpil olaylarıyla karşılaşacağımızı düşünüyorum.

dışişleri bakanlığı daha çok uluslararası ilişkiler mezunlarını aldığı için bu alanda yüksek lisans yapma düşüncemde biraz da bunun etkisi var. mülakat sırasında bunu ne kadar göz önünde bulundururlar şu an benim için muamma. yoksa yüksek lisansı ücret artışına etkisi olsun diye düşünmüyorum. yahu şu torpil/ referans olayı ne kadar b.ktan. arkadaş, kamuda mülaktsız iyi bir pozisyon yok mudur? dayısı olmayan başarısız mı olacak?

kamuda yüksek lisansın sana girişte bir artı puanı olmaz. dışişleri daha çok uluslarası ilişkiler mezununu alır diye bir şey de yok, bildiğim kadarıyla tüm iktisadi idari bilimler fakültesi mezunlarının girme şansı aynı.
yüksek zorluktaki giriş sınavını geçmek ve yüksek ingilizce şartlarını sağlamak gerekir. bunları yapmadan zaten torpil olsa da işe taramaz.

@ozmania, peki bu mülakatların puanlama oranına etkisi nedir? bunun hakkında bi bilgi bulamaıdm ben. bütün sınavları geçtik iyi puanla diyelim, mülakat yüzünden çat diye eleyebilirler mi? görüyorum, millete sırf elensin diye garip garip sorular sormuşlar..

Mülakatın etki oranları her kuruma göre değişkenlik gösterir. Dışişleri Bakanlığı'nda durum nedir bilmiyorum ama şunu biliyorum ki zaten torpil aşaması mülakatlarda oluyor. Yani, mülakat aşamasına gelene kadar girilecek olan sınavlarda zaten başarılı olmak zorundasınız ama sınavlardan çok yüksek bir puan almanıza rağmen mülakatta elenebilirsiniz. Mülakatların ağırlıkları da genellikle %20-30 civarında oluyor diye biliyorum.

Lunaparka gidin, hatta bende geleyim=P

Lunapark güzeldir.

Gülhane parkında bakır çaydanlıkla çay içebilirsiniz

İstanbul Bienale gidebilirsiniz.

Gitmediyseniz arkeoloji müzesi kültürel olarak upgrade edebilir sizleri

daha lazım mı?

@efrasiyab87 arkadaş lunapark sevmiyo, sevse bile doğru dürüst lunapark yok. gülhaneye, ark. müzesine 5 kere falan gittik.
Bineal olabilir bakayım bi.
Teşekkür ediyorum.

Next please

Şu tweet'e bir cevap yazın. bronx pi sahne 'ye 3 kişilik davetiye kazanın. ben de geleyim, eğleniriz muhabbet ederiz falan işte.

www.twitter.com

ben gelmesem de olur. 3 kişilik davetiyeyle 2 kişi de girebilirsiniz :)

iyi eğlenceler.

bu havalarda lunapark cekilmez. tavsiye etmiyorum.
sarayburnu'nda cay icmeyi de hic onermem, donarsiniz bogaz havasinda. tadina vara vara bolca oturarak yapilabilecek bir sey o.

henuz gitmediyseniz floryadaki akvaryumu oneririm. oldukca eglenceli *bence*.
bir diger secenek sirk olabilir. web03.biletix.com

@dert vader konser saati 00:45 diyor, çok geç be dostum

İstanbul modern'deki hayal ve hakikat sergisi'ne gidin. oradan da beşiktaş taaflarına geçersiniz işte.

oyuncak müzesi

Sunay Akın'ın Oyuncak Müzesi gerçekten çok güzel bir yer. Adresini netten bulabilirsiniz, Göztepe'de. Ben de orayı tavsiye ederim.

www.facebook.com şurda teaser'ı olan tiyatroya gidebilirsiniz. izlemişliğim yok, gidip de beğenmezseniz kızamayın. "her cuma-cumartesi 20:30'da Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda" imiş. ya da şudan etkinlik seçin; www.istanbul.net.tr
bisiklet varsa bisiklet binin. evde oturup kısır da yapabilirsiniz.
bi de güzelseniz beni de çağırın iki çift laf ederiz. not: ben güzel değilim :p

koç müzesi, miniatürk ( buna gitmeseniz de olur) ordan sallan piyer loti'ye.. ya da önce eyüp tarafında turlayıp sonra piyer loti'ye gidebilirsiniz.
erken saatlerde eminönü, tahtakale'de aylaklık yapmak da iyidir ama bayram öncesi öğleden sonra uzak durmak lazım.

beyoğlu civarında takılcaksanız da pera müzesi'ne uğrayabilirsiniz.

Sabancı müzesi, oradan çıkınca müzede changa.

Topkapı sarayı, sonra içinde oturmaya karakol (cafe), ya da dışına çıkarsanız yeşil ev (sultanahmet). Ben olsam aşağıya sallanır mısır çarşısı filan da yapardım ama bayram öncesi biraz dolu olur oraları.

Sonracığıma bir gün Büyükada. Ya da Bağdat caddesi gezinmesi arkasından Fenerbahçe parkı.

uçaksavar dediğin etiler ise, DT2 otobüsü mecidiyeköyden geçiyor. ya da akmerkezin (etiler kapısı) önünden de birsürü otobüs geçiyor mecidiyeköye giden.
bence her ihtimale karşı 9:00da çık. erken gidip gideceğin yeri bulup, tam karşısında bir yerde kahveni içip beklersin.

Otobüslerin numaralarını hatırlama konusunda iyi olmadığımdan numarasını söyleyemeyeceğim ama evet Akmerkez'in önünden sıklıkla mecidiyeköy otobüsleri geçer. Normal şartlarda, trafik yokken Esentepe'ye gidiş ancak 15 dakika falan sürer ama her ihtimale karşı 9:00'da otobüse binmiş olursanız iyi olur bence. Çok erken giderseniz bile (ki o saatte böyle bir ihtimalin olacağını pek sanmıyorum) bir yerde oturup biraz mülakat stresinden sıyrılmaya çalışırsınız =)

www.ukba.homeoffice.gov.uk adresinden cevaplarını bulabileceğin bir durum.

4. sorunun cevabı ise uzun yıllar vize çilesi çekmeye devam edeceğiz ne yazık ki tc vatandaşları olarak.

Diğer sorularınızın cevaplarını bilmiyorum ama eğer daha önce İngiltere vizesi aldıysanız işiniz kolaylaşacaktır diye tahmin ediyorum. Yalnız, Türk vatandaşları yurt dışında İngiltere vizesine başvurduklarında kabul edilme şansları biraz daha azalıyor sanırım (tamamen gözlemlerime dayanarak yazıyorum bunu).

Türk vatandaşının vize çilesi öyle bir şey ki, diplomatik pasaportuyla İngiltere vizesine başvurup reddedilebiliyor insan! Ne, "Ulan diplomatik pasaport bu, ne vizesi istiyorsun buna?" diyebiliyorsunuz, ne de ülkeniz buna karşılık İngiltere'ye vize konusunda bir misilleme yapabiliyor!

@kalinixta link icin sagol. buraya yazmadan once bakmistim zaten, emin olmak istedim :)

resmi bilgilerde vize basvurularinin cogunlugunun 3 haftada halledilecegi yaziyor, sikinti orda. 3 haftam yok. Ayni sayfada son basvurularin ne kadar surede karsilandigina dair bir bolum var ancak sanirim database den veri cekemedigi icin o bolum bos. Bana 'ben amsterdam'dan basvurdum, 1 haftada aldim' gibi bir ornek gerek. yoksa su an bu guzel firsati kacirmak uzereyim. pasaportu yirticam sinirden :))

süreyi bilemicem ama amsterdam'da işlemlerin hızlı olacağını tahmin ediyorum. belki alakasız olucak ama londradan isveç vizesini 1 haftada aldım. (aşırı yoğunluk vardı (asyalısı rusu brezilyalısı filan, amsterdamdan ingiltere öyle bi yoğunluk olacağını sanmam. yani yurtdışından halledilmeye çalışan vize işlerinin proceesi daha hızlı sanıyorum. tüm evrakları eksiksiz ver. daha öncede ingiltere vizen varsa 3 haftayı bulacağını sanmıyorum. kesinlikle denemelisin. kaybetçek bişi yok. bence umut var. kaçırma.

Boynerde görmüştüm.

Hangi boynerde acaba?

trabzon ve büyükçekmece diğerlerinde de vardır herhalde.

Boyner efsane gibi geliyor bana.Hiç görmedim.
&style'da çok çeşit bulabilrisn.Ama yılların ürünleri var :)www.andstyle.com.tr adreslerine bakabilrisn burdan. Param çok diyosan gir sitesinden sipariş et,300lira gümrük ücretini de ekle.
Ya da ebay paklar seni.

capıtolde satan bı magaza vardı

palladium, 3.cadde ve galleria'da style var

Nerede satıldığını bilmiyorum ama şu anda markafoni'de Abercrombie ürünleri satışta, belki aradığınız tarzda şeyleri bulabilirsiniz.

Capacity de mağazası var.

keder, efkar, dert, kasvet, karamsarlık.

melankolik durumda olma

boşluk

oblomovluk

kayıtsızlık, ruh gibi dolaşmak, bezginlik, elini eteğini çekmek

mala bağlamak

gam, elem, tasa, yas, acı, ıstırap ya da ızdırap, buhran, yeis, hayal kırıklığı ya da sükut-u hayal

durumlara örnek:

(bkz: yeni başlayanlar için depresyon/@compadrito)

nihilizm

değersiz hissetmek

KPSS A grubu kursları İstanbul'da ortalama 2400-3500 arası değişiyor sanırım. Kadıköy'de Yedi iklim var, en pahalılarından biri ama eğitim kalitesini bilemiyorum. İzmir'deki Yedi iklim iyi diye biliyorum, o bir referans olabilir belki. Ben Beşiktaş'ta Karacan Akademi'ye gidiyorum, henüz 2 hafta oldu başlayalı ve fena sayılmaz gibi. Yalnız, ücretler bu aylarda daha da artmış olabilir çünkü genellikle ağustos ve eylül başı gibi erken kayıt fiyatları daha uygun oluyor. İnternetten araştırıp telefonla iletişim kurabilirsiniz ve aklınıza yatan dershanelerle görüşmeye gidebilirsiniz bence. Ben öyle yaptım ama zaman darlığım nedeniyle çok araştıramadım ve kararım biraz aceleye geldi, o yüzden size daha detaylı bilgi veremiyorum.

karaköye git hacı..senin orda bile eli boş dönme ihtimalin olmasına rağmen yine de şansının en yüksek olduğu yer orası..bol şans

kadıköyde barların çoğuna girersin damsız olarak.. taksimi pek bilmiyorum, genelde damsı muhabbeti de orda oluyor zaten. bi de iyi bi spor salonuna yazıl derim, veya bi dans kursuna. ordan da ortam yapabilirsin. aklıma gelenler bunlar..

dil kursu

@toshiro: Mekan adı verebilir misin?

Sıkıntınızı çok iyi anlayabiliyorum çünkü her ne kadar1 yıldır çok sevdiğim bir sevgilim olsa da yaşadığım şehirde zaman geçirebileceğim tek bir arkadaşım bile yok ve bu da insanın sosyal hayattan kopmasına neden oluyor. Modern insanın en büyük sıkıntılarından biri bu sanıyorum.

Yer önerisine gelecek olursak, Taksim'de Lime'a gidebilirsiniz sanıyorum. Damsız girme sorunu yoktu diye hatırlıyorum, umarım yanılmıyorumdur. Güzel şarkıların çaldığı bir yerdir. Şansınız yaver gitmez de kimseyle tanışamasanız bile keyifli zaman geçirirsiniz en azından.

kadıköy'de zincir diye bi yer vardı barlar sokağının başında.rex'in ordan sokağa girerken sol tarafta kalıyor. oraya damsız alınıyordu sanırım bir kere gittim ama arkdaş sürekli gidiyordu sonrasında tanıdığı kız falanda çıktı işide ilerletip sevgilide oldular. bir süre bir dene istersen?

toshiro'ya ek: kadıköy'de durumlar soyle ki arka oda'ya damsız almıyolar, daha dogrusu damsız kadın bile almayabiliyolar keyiflerine göre. kahve bahane iyidir, hostur kasıntı değil ama biriyle tanısabilir misiniz emin değilim. karga ve zincir falan en kuvvetli secenekler gibi goruluyor.

kadıköy'de stereogun.

sen bence bir spor salonna yazıl en garantisi barda tek başına ne yapcan olmaz olmaz:))

Bildiğim kadarıyla puanını kullanabilir, çünkü kpss puanlarının geçerliliği 2 yıl ama bunun dışında arkadaşınızın durumuyla ilgili ayrıca br mevzuat/uygulama varsa bilemiyorum.